LiveZilla Live Help
LiveZilla Live Help

EYVAH YAŞ2

Kreşte en çok görüştüğümüz veliler, 2 yaş velilerimizdi. Sebebi ise genellikle aynıydı aslında; 2 yaş sendromu.

2 yaş sendromu; çocukların,  1,5 yaşından, 3,5 yaşına kadar devam eden  bağımsızlaşma dönemi sürecine verilen addır.

Siz de bu yaş aralığında bir çocuğa sahipseniz, sürekli gülen, etrafa neşe saçan, sevimli ufaklığın, bir anda huysuz, herşeye hayır diyen bir yaramaza dönüştüğünü bizzat yaşamışsınız demektir. Ya da yakında deneyimleyeceksiniz maalesef! Maalesef kısmı siz ebeveynler için geçerli, yoksa çocuğunuzun sağlam ve bağımsız bir karaktere sahip olması için bu dönemi geçirmesi gerektiğini eklemem gerekiyor bu noktada. Yani, sizi biraz uğraştıracak bu sendrom! aslında, onun ileriki yaşamında daha sağlam adımlar atabilmesi için gerekli bir süreç.

Bu dönem onlar için birçok yeniliğin başlangıcı aslında; tuvalet eğitimi, yürümeye başlamış olmak gibi... Çocuklar bu dönemde artık kendilerinin farkında olup, kendilerini anne ve babaya ispat etmek ister. Bu ispatı sağlayabilmek için ise, anne babaya karşı bir duruş sergileyebilirler. Birey olma yönünde attıkları bu adımda, istediklerini çevresindekilere yaptırabilmek için inatçı, öfkeli bir tavır takınabilirler. Bu tavır çocuk için doğal bir gelişim basamağı olmasına karşın sendrom olarak nitelendirilir. Bunun sebebi ise sadece çocuk ve anne baba arasında yaşanan çatışmalardır.

Bu dönemde çocukta genel olarak, sıkça ağlama, inatlaşma, eline aldığı nesneleri fırlatma, aileden birine sürekli vurma, kıskançlıkta artış, başını duvara vurma, iştahında azalmaların gibi değişimler görülecektir.

Ne yapsak? Nasıl yapsak?

Evet çok da kolay olmayan bir dönem aslında. Hem anne babalar, hem de çocuk için. Ancak bu dönemi biraz daha kolaylaştırmak da sizin elinizde. Nasıl mı?

  • Öncelikle bunun doğal bir süreç olduğunun bilincinde olmalısınız. Bunun için de çocuğunuzun değişen davranışlarına karşı öfke ile yanıt vermekten kaçının lütfen. Örneğin sizinle inatlaştığında onu sakin bir şekilde dinleyin ve biraz sakinleşmesini sağlamaya çalışın. Onun dikkatini başka bir yöne çekerek bu inatlaşmadan vazgeçmesini sağlayabilirsiniz mesela.
  • Unutmayın ki, çocuğunuzun bu davranışlarının altında yatan sebep bağımsız bir birey olabilme arzusu. Bu sebeple onun bağımsızlığını desteklemeniz, temel becerilerini geliştirmesine yardımcı olmanız büyük önem taşır. Mesela kendi kendine yemek yemek istiyorsa “Sen yapamazsın, dur ben yedireyim.” demek yerine onun dökerek de olsa yemesine izin verin. Evet etraf biraz dağılacak,  size biraz daha fazla iş çıkacak ama,...
  • Çocuğunuzla iletişim kurarken olumsuz cümleler kurmaktan kaçının ve yapabildiği şeyler konusunda onu pekiştirmeyi de ihmal etmeyin. Bu şekilde kendine olan güvenini kazanmasına fayda sağlamış olacaksınız. Mesela ayakkabısını kendisi giymek istiyorsa (Ben artık büyüdüm kendim giyebilirim dediğine çokca şahit olacaksınızdır.) denemesine izin verin, gerekiyorsa ‘Hadi gel beraber giyelim ayakkabını’ diyebilirsiniz. Ayakkabısını giydiğinde ise bağcıklarını bağlayamasa bile “Ayakkabılarını giydin artık büyümüşsün sen gerçekten, aferim” demekten kaçınmayın.
  • Genellikle ailelerin yelkenleri en çabuk suya indirdiği zamanlar, çocuğun ağladığı zamanlar. Çocukların ağlaması çok da dayanılabilecek bir şey değil elbette ki ama,  çocuğunuz ağladığında ya da sizinle inatlaştığında sakinleşmesi için rüşvet teklifinde bulunmayın. Çünkü bir süre sonra bu onun için bir ifade şekli halini alabilir. Ve istediklerini ağlayarak yaptırmaya çalışabilir. Bunun yerine kendini ifade etmesi konusunda yardımda bulunun. Mesela ona ne hissettiğini, ne istediğini sorun, aynı şekilde sizde ona örnek olmak için hissettiklerinizi çocuğunuza söyleyin.
  • Özellikle bu dönemdeki iştahsızlık konusunda, yemek yemediği zamanlarda baskı uygulamak yerine, yemek yemeyi bir oyun haline getirebilir veya sevmediği yiyecekleri sevdikleriyle karıştırarak yemesini sağlayabilirsiniz. Bu döenmde iştahsızlığın sebeplerinden biri belki sadece sizinle inatlaşmakta olabilir. Bu yüzden ona seçim hakkı sunun. “Çorban da bitecek, ıspanağın da!” yerine “Çorbanı mı ıspanağını mı yiyeceksin?” diyebilirsiniz. Seçim hakkı çocuğunuzun kendine güvenini arttırır. Bunu hayatınızın genelinde de kullanabilirsiniz...
  • Yeri gelmişken çocuğunuza istediği şeyler hakkında seçim hakkı tanımanız bir başka önemli konu. Örneğin dışarı çıkmadan önce kıyafetlerini kendi seçmek istiyorsa ona yatağının üzerine iki kıyafet seçeneği sunabilir ve birini seçmeyi ona bırakabilirsiniz.
  • Çocuğunuzun gün içerisinde enerjisini atmasına yararlı faaliyetlerde bulunmasını sağlayın. Televizyonun önünde geçirdiği vakti azaltarak onunla oyun oynayın. Bunun çocuğunuzun dil gelişimini televizyondan çok daha fazla geliştireceğini söylemeden bitirmek istemedim. Haftasonları için internetten çeşitli aktiviteler öğrenerek anne-çocuk ya da baba-çocuk saatleri düzenleyebilirsiniz.

Her şeyden önce bunun geçici bir dönem olduğunu, ancak çocuğunuzun hayatında kalıcı izler bırakabileceğini unutmayın. Bu yüzden gerektiğinde destek almaktan çekinmeyin.

 

 

Yorumlar
Yorumunuzu bırakın
Adınız
E-Mail
Yorum metini:
captcha

Yukarıdaki kodu girin:

Dilerseniz Satın aldığınız Filmlerin Son halini Animagift Ofis'te misafirimiz olup, seyredebilirsiniz.
"www.animagift.com' da yayınlanan tüm hikayelerin kullanım hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz."

En Son Görüntülenenler | Ürün Karşılaştırma | Site Haritası | Kargo & İade | Gizlilik Bildirisi | Kullanım Şartları